tr projeler
tr projeler
İbrahim Halil Şeker

İbrahim Halil Şeker

Tüm Yazıları

Şehir, İnsanlar ve Belediyecilik

21.07.2023 450
Paylaş:

Şehirler, insanların bir arada belli kurallar çerçevesinde yaşadığı, çoğu hizmeti müşterek kullandıkları yaşam alanlarıdır. Köydeki gibi herkes bağımsız hareket edemez. Köyde eviniz, tarlanız sizin malınızdır. Hatta evden tarlaya ulaştığınız yol bile çoğu zaman sadece size aittir. Oysa şehirler öyle değildir. Evleriniz üst üste veya bitişik, komşu ile kapılarınızın arası birer karış mesafeyi geçmez. Aynı binalarda yaşar, aynı yolları kullanır, aynı parklarda oturur, aynı otobüslere binersiniz. Şehrin hemen hemen her şeyi müşterektir.

Bu müşterek yaşamın beraberinde getirdiği zorluklar kadar kolaylıklar da vardır. Kolaylaştırmanın başında karşılıklı saygı, sevgi ve birbirinin hakkına riayet gelir. Bunların yanında müşterek alanlardaki hizmetlerin kalitesi, yeterliği ve sürekliliği öne çıkar.

Bir yılı aşkın süredir görev yaptığım Eyyübiye Belediyesi'nde, şehir ve kırsal yaşamı arasındaki farklılıkları öyle bir müşahede ettim ki, hem şehirde yaşayan halkın modern hayat tarzına geçme yönündeki, hem köy olsa da yeni büyükşehir yasasıyla mahalle statüsüne geçirilen kırsalın talep ve beklentilerine yakından şahit oldum.

Daha önce sadece Harrankapı Mezarlığı'ndan başlayıp Eyyüp Peygamber Makamına kadar ulaşan yerleşim birimi olan Eyyübiye, bugün bir ucu Suruç'a diğer ucu Ceylanpınar – Viranşehir'e dayanan, Karaköprü kırsalından Şanlıurfa şehir merkezine ve Akçakale – Harran ovalarına kadar uzayan bir ilçenin adı olmuş durumda.

Bir ayağı sürekli kırsalda, tarlada toprakta olan insanların şehir yaşamına adapte sorunu yaşadığı ve bunun tüm şehre etki ettiği, sosyo-ekonomik açıdan il ortalamalarının altında bir yaşam standardının hâkim olduğu ilçe olan Eyyübiye'de gelişmenin ilk adımlarının kamu imkânlarıyla icra edilmesinden başka bir çıkış yolu yoktur desek yeridir.

Urfa'da yaşayan Hz. Eyyüp hastalanınca komşuları artık ona dayanamamış, ailesi de şehrin uzağında tek başına çilesini çekeceği mağaraya terkedilmişti. O mağara, insanların gelip geçmediği, tabir yerindeyse şehrin çöplüğü mahiyetinde bir bölgeydi. Aradan binlerce yıl geçmesine rağmen şehrin çöplüğü ne yazık ki Hz. İbrahim ve Hz. Eyyüp Peygamber'in ayak izlerini taşıyan Eyyübiye'de biriktirildi.

Ve yine ne yazık ki, Eyyübiye ilçesi şehrin yıllar boyunca ihmal edilmiş bir bölgesi. İmarsız yapılaşmaya burada yıllar boyunca göz yumulmuş. Modern şehir oluşumunun mimarı olan yerel yönetimler, bu bölgenin geleceğini düşünerek hizmet üretmemiş, planlama yapmamış.

Eyyübiye'nin makûs talihiyle ilgili yazılacak çok şey olmasına rağmen, 2012 yılında çıkarılan 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nda değişiklik yapan 6360 sayılı yasa ile bu talih hızla değişmeye başlar.

2014 yılında kurulan Eyyübiye Belediyesi, yılların ihmalini ortadan kaldırmak için acemiliğine rağmen harıl harıl çalışır ve bölgede o zamana kadar görülmemiş hizmetler, yatırımlar yapılmaya başlar.

Benim şahit olduğum dönem, gazetecilik hayatımda daha önce İl Genel Meclisi Başkanı olarak hizmet politikasını takip ve takdir ettiğim Mehmet Kuş'un belediye başkanlığı oldu.

İlçede sadece Başkan Mehmet Kuş'un döneminde yapılan devasa yatırımları, şehrin yüzlerce yıllık geleceğine etki edecek planlamaları konu edinen bir yazı kaleme almayı düşünürken ziyaret ettiğim Selçuklu Mahallesi AK Evler Spor Salonu'nda görüp, duyduklarım fikrimi değiştirdi.

Başkan Mehmet Kuş'un ilçenin yüzlerce yılına etki edecek yatırım, hizmet ve planlamalarını başka bir yazıya bırakarak, Selçuklu Mahallesi'ne dönmek istiyorum.

Selçuklu Mahallesi şehir genelinde Urfa'nın, özelde Eyyübiye'nin en uç noktası. Büyük çoğunluğu geçim sıkıntısı nedeniyle aylar boyunca Karadeniz dağlarına fındığa, İç Anadolu'da patates soğana, Akdeniz'de seralara tarım işçisi olarak çalışmaya giden ailelerin yaşadığı bir mahalle. Tabi bu dezavantaj, burada yaşayan ailelerin çocuklarının madde bağımlılığı, asayiş suçları hatta terör gibi pisliklere bulaşmasına neden oluyor.

Eski Şanlıurfa Valimiz Abdullah Erin'in beş yıllık görev süresinde çok büyük önem verdiği madde bağımlılığı, asayiş suçları ve terörle mücadelede faaliyetlerinin en yoğun olduğu mahalle, Selçuklu Mahallesi'ydi. Geçen gün ziyaret ettiğimizde mahalle sakinlerinin övgüyle bahsettiği o mücadele meyvelerini vermiş. Mahalle büyük oranda itten, kopuktan temizlenmiş. Ocakları söndürmeye, nesilleri zehirlemeye çalışan hainlerin nefesi kesilmiş. Urfa tabiriyle “ağızlarına zıkkım koyulmuş”.

Devletin bölgede açtığı okullar, mahallenin havasını değiştirmiş. Okul dışında çocukların sokaklarda kalmasının önüne de AK Evler Spor Salonları'yla geçilmiş. Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş'un özel önem verdiği ve desteklediği AK Evler Spor Salonları'na akın akın gelen çocuklar ve gençler burada karate sporuyla tanışmış, tertemiz arkadaşlıklar edinmişler. Spor eğitimlerinin yanında milli-manevi değerler eğitimi, Kur'an-ı Kerim okuma, temel dini bilgiler eğitimi de devam ediyor.

Çocuklara sahip çıkılmasından rahatsız olan ipsizlerin bir dönem camlarını taşladığı, kapanması için çalışanlarını tehdit ettikleri AK Evler'in dik duruşu, bir mahallenin, hatta şehrin geleceğini kurtaracak bilinmeyen bir mücadele, gizli kalmış bir kahramanlık olarak orada duruyor.

Şanlıurfa Valiliği'ndeki beş, Eyyübiye Belediyesi'ndeki bir yılımın ardından edindiğim izlenim odur ki, bir şehrin geleceğini inşa etmek, gençliğini ihya etmekle başlar. Eyyübiye'de bu çok güzel şekilde yapılmış, yapılıyor.

Şehrin kaderini değiştirecek imar çalışmaları, konut projeleri, insanların hayatlarını değiştiren fabrika yatırımları, seracılık, spor tesisleri, sınav merkezi ve kitap otakları, gençlik merkezleri, millet bahçesi ve devasa parklara kadar şehircilik hizmetlerini planlayan Başkan Mehmet Kuş liderliğindeki Eyyübiye Belediyesi'nin çalışmalarını bir sonraki yazımızda ele almak üzere umutla kalın diyorum.