Ömer Faruk Güleş
Tüm YazılarıKİRALIK DİPLOMALI MÜTEAHHİTLERLE SEKTÖRDE REZALET YAŞANIYOR.
Resmiyete müteahhitler teknik ve mali yeterliliğine göre bakanlıkça belirlenen sınıflara göre projeye başlayabilecek, altından kalkamayacağı işler için ruhsat alamayacak hatta firmaların son 3 yıllık bilançoları da incelenecekken maalesef ülkemizde bu işin neresinden tutarsanız elinizde kalıyor. Kanunlar uygulanıyor belki fakat yurdum insanı her işte olduğu gibi can kurtaracak veya cana kıyacak bu denli kritik işlerde bile teoride her ne kadar resmiyete uysa bile pratikte işini kâğıt üzeri hallederek bu sektörü olumsuz etkiliyor.
6 Şubat 2023 tarihi saat 04.17'de Asrın felaketi oldu ve Türkiye'nin Kahramanmaraş ve Elbistan ilçelerinde 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde iki büyük deprem meydana geldi. Kahramanmaraş'ın yanı sıra Gaziantep, Hatay, Kilis, Adıyaman olmak üzere 11 ilde yıkıma neden olan 6 Şubat depremi nedeniyle 53 bin 537 kişi öldü, 107 bin 213 kişi de yaralandı. Maalesef asrın felaketi yaşanmıştı ve ülke olarak toparlanmamız devlet-millet el ele verip yıkılan şehirleri tekrar imar etmek için elimizden geleni yapmalıydık. İşte tam burada müteahhitlere büyük görevler düşüyordu ama tabi ehil müteahhitlere!
Özellikle depremden sonra 11 ildeki müteahhit sayısının giderek artması, yeterliliği olmayan kişilerin inşaat sektörüne girmesi hem vatandaşı hem de inşaat sektörünü olumsuz etkiledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının “Önüne gelen inşaat yapamayacak” açıklamasıyla yapılacak düzenlemenin sinyalini vermişti. Buna göre Bakanlık firmaları 9 sınıfa ayıracak yönetmelikle özel sektörde yapım işlerini yüklenecek müteahhitlerin belirli ekonomik, mesleki ve teknik yeterliklere sahip olması koşulu gelmişti. Bu şekilde, yetki belgesi numarası sahibi müteahhitler, yeterlikleri dikkate alınarak gruplara ayrılarak her firma kendi grubuna verilen haklar doğrultusunda yeni iş alabilecekti. Evet beklenti bu şekilde idi ve bakanlık titizlikle çalışmasını bitirmişti.
Ama işler beklendiği gibi gitmedi; özellikle depremden sonra bu sektörü adeta bir rant kapısı olarak gören birçok acemi, iş bilmez müteahhit adayının dikkatinden kaçmadı. Sektörde oluşan bu boşluğu müteahhitler veya müteahhit adayları bu işeri bir şekilde almalıydı ve bunu yapmak birileri için çok kolaydı. Nitekim müteahhitlik belgesi almak için 18 yaşını doldurmak yeterli idi ve deneyim belgesi yetmeyenler veya deneyimsiz olanlar da birilerinden belge kiralayabilecek veya bir şekilde evrak tamamlayarak deneyimli! hale gelebilecekti. Yeni yıkımlar ve yeni enkazlar için zemin hazırlanacaktı.
Özellikle deprem bölgesinde evlerini, konutlarını kaybeden vatandaşların bir araya gelerek devletin sunduğu ‘Yerinde Dönüşüm Projeleri’nden faydalanmak için bakanlık bu işle ilgilenen sözde müteahhitlerin her evrağı tamamlamasıyla, müteahhitlerin ne pratik deneyimine bakıyor ne de yıllık bilançosuna bakıyor, projeler ve sözleşmeler hızlıca onaylanıyor. Birde bunun üstüne yerel yönetimler yatay mimari fikrini ve ilkesini yok sayarak 9 kat ve üzeri ruhsatlar vermeye devam ediyor.
Bakanlık ve Yerel Yönetimlerle beraber Site Yönetimleri de gereken hassasiyeti göstermeli ve işin ehli olmayan, mali durumu yetersiz, böylesine enflasyonist bir dönemde devletin belirlediği inşaat birim maliyetlerinin çok çok altında sabit fiyat garantisi fiyat veren, proje okumayı bilmeyen, teknik bilgi ve becerisi kâfi gelmeyen müteahhitlerin yeni 6 Şubatların temellerini sinsice attığını ibretle izlediğimiz bu dönemde her kesimi duyarlı olmaya davet etmeliyiz.
Yerinde Dönüşüm adı altında yapılan bu rezaletle;
Ne olur yeniden şehirler yıkılmasın!
Ne olur yeniden analar ağlamasın,
Ne olur minicik bedenler buz gibi betonlar arasında can vermesin!
Yıllarca bitmeyen projelerle şehirler inşaat çöplüğüne dönmesin!
Yeniden evimi yapayım ümidiyle insanlar hayal kırıklığına uğramasın!
Mak.Müh. Ömer Faruk Güleş